Sayfalar

24 Nisan 2010 Cumartesi

YENİDEN MERHABA


17 gün sonra herkese ama herkese yeniden merhabalar efendiiiim.. Artık anlıyorsunuzdur kaybolduğumda nereye gittiğimi ! Tabii ki İstanbul'a. Oğlumun vizeleri vardı, ona biraz moral - motivasyon yani  'momo' desteği verdim. Gitti geldi, yaptıklarımdan yedi. Birlikte çaylar kahveler içtik. Çok keyifli zamanlar geçirdik. Çok şükür bitti sınavları.

Ammaaaa.. Bu gidiş başka bir gidiş oldu.. Hatırlarsanız son gidişimden sonra sizlere İstanbul emlak piyasasını epeyce bir çekiştirmiş,
ilanlardakilerle gerçekteki evler arasındaki farklardan dem vurmuştum. Orada oğlumun eğitim hayatı ve sonrasında yaşayabileceği bir ev almaktı hayalim uzun süredir. Sanal alemde emlak sitesi karıştırmaktan anam ağlamıştı. Hatta son zamanlarda hayli ümidimi yitirmiştim. Yine hatırlarsanız yazlığımızı satışa çıkarmıştık bu eve kaynak oluşturabilmek için.

İstanbul'a gidişimin üçüncü günü eşim arayıp İzmir'e dönmemi istedi çünkü yazlığa alıcı çıkmıştı ve Perşembe günü satış yapılacaktı. Apar topar döndüm, satışı yaptık ve akşamına tekrar tornistan İstanbul.. Cuma sabahı iner inmez yorgunluktan canım çıkmış bir şekilde yatıp birkaç saat uyudum. Uyanınca emlak ilanlarını karıştırmaya kaldığım yerden tekrar başladım. Sıradaki ilan 'Fulya'da sıfır daire' başlığıyla dikkat çekiciydi. 'Boş boş oturacağıma gidip bakayım bari'  deyip emlakçıyla evi görmeye gittim. Ne göreyim: Bina yeni, daire yeni, nohut oda bakla sofa, gıcır gıcır bir öğrenci evi.. Üstelik Fulya'da ender rastlanan türden 'kat irtifaklı'. Oradaki yüz tapudan doksanının arsa tapusu olduğu biliniyor. Bayıldım, hemen oğlumu çağırdım, yakın olduğundan geldi, O da gördü ve almaya karar verdik. Hemen eşimle irtibata geçip İzmir'den nakit akışını sağlamaya yönelik operasyonu başlattık. Veeee.. İzmir'deki evin satışından tam altı gün sonra İstanbul'da yeni bir ev almış olduk. Tanrım' a işlerimi böylesine rast götürdüğü için günlerdir şükrediyorum, hep de etmişimdir zaten.

Üzerimden koca bir yük kalkmış oldu. Haa.. Diyebilirsiniz ki  'her şehir dışında okuyan çocuğun kendi evi olması şart mı?'  Tabii ki değil. Benimki, yatırımı doğru tarafa yönlendirme bir nevi. Çünkü Yenifoça'daki yazlığa hilafsız yedi yldır hiç gitmiyoruz. Ben de dedim ki: Yenifoça'da hiç gitmediğim bir emlağım atıl duracağına, İstanbul'da kullanacağım bir emlağım olsun. Şimdi oğlum oturur, İstanbul'da kalırsa oturmaya devam eder, kalmazsa kiraya veririm, hiç olmazsa bir getirisi olur.'  Haksız mıyım, ne dersiniz?

Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Yemek tarifleriyle en kısa zamanda görüşmek üzere..






4 yorum:

  1. Eline,ayağına sağlık.Becerikli arkadaşım benim.Hayırlısı olsun...

    YanıtlaSil
  2. Serapçım, hayırlısı olsun, sağlıklı güzel günlerde otursun oğluşun. yukarıdaki evin resmi mi:)))))

    YanıtlaSil
  3. Güle güle, sağlıkla oturun. Hayırl olsun...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Petek,Çenebaz ve Leylak Dalı,hepinize güzel duygularınızdan ötürü teşekkür ediyorum.Sağolun.Orada olduğunuzu bilmek güzel..

    YanıtlaSil

İKİ DAKİKANIZI AYIRIP FİKRİNİZİ SÖYLER MİSİNİZ ACABA?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...