Sayfalar

19 Şubat 2012 Pazar

NASIL KİLO ALIYORUZ?

Nasıl kilo alıyoruz
Neden kilo alıyoruz
Zayıflamanın kuralları
Zayıflama yöntemleri
Kilo almamak için neler yapmalıyız


Nasıl kilo alıyoruz? Bence kilo alan herkesin durup kendine sorması gereken bir soru bu. Blogcu arkadaşlarımdan bugüne kadar çok duyduğum bir şey: " Sen nasıl böyle güzel şeyler yapıp kilo almadan kalabiliyorsun? Sırrını bize de açıkla ! " Buna buradan cevap verip vermemekte aslında çok tereddütlüydüm. Çünkü bu biraz bünyeye, biraz kullanılan ilaçlara, genlere bağlı olarak değişebilen bir şey. Fakat genel olarak yapılan öyle hatalar var ki, bugüne kadar bunları kime söylediysem veya bir beslenme uzmanı TV'de bunları ne zaman söylediyse; yanımda bulunanların neredeyse tamamından daima "ohooo, yok artık, amaaaan dünyaya bir daha mı geleceğiz, vs.." türünden savunmalar duydum. Veya beslenmeyle ilgili ne zaman birkaç öneride bulunacak olsam (talep edildiğinde elbet!) "aslında ben çok yemiyorum, bu kadar az yediğim halde nasıl bu kadar kilo alabiliyorum hiç anlamıyorum" türünden yakınmalar duydum. Bildiğim kadarıyla vücuda ihtiyacı olandan azını verdiğiniz için kilo alıyorsunuz. Az değil, yeteri kadar yiyeceksiniz ki
vücudunuz kıtlık psikolojisine girip yediğiniz iki lokmayı dahi depolamasın. Böyle bir yeme davranışı içinde olanların neredeyse tamamının enerji düşüklüğünden, yorgunluktan yakındıklarını da duyuyorum hep. Peki ben diyetisyen miyim? Tabii ki hayır:) Sadece bu konuyla çok fazla ilgiliyim. İşten ayrıldığımdan beri, yani son 11 yılımda okuduğum ve hatmettiğim:) aşağıdaki kitaplardan sonra bana birazcık güvenebilirseniz, size en azından benim neler yaptığımı anlatabilirim. Bunları, okuduğum kitaplarla birlikte 3 yıl önce gittiğim diyetisyenimin de desteğiyle pekiştirdim:

*Sentez Diyeti / Dr  Dyt. TAYLAN KÜMELİ
*Yeni Bir Hayat / Uzm. Dyt.SELAHATTİN DÖNMEZ
*Doğal Beslen Formda Kal / Prof. Dr. METİN ÖZATA
*Siz / Dr. MEHMET ÖZ
*Sağlıklı Beslenme Sağlıklı Lezzetler / Prof. Dr. EMEL ALPHAN
*Zayıflamak İsteyenler İçin Yemek Kitabı / Dr. GÜLSEREN ÜNSÜN
*Türk Mutfağıyla Diyet / Uzm. Dyt. FERİN BATMAN, Dr. Dyt. FUNDA ŞENSOY
*Yeterli Dengeli Beslenme ve Sağlıklı Zayıflama Rehberi / P.ARSLAN, N.BOZKURT, N.KARACAOĞLU, S.MERCANLIGİL, S.AÇIK ERGE
*Formda Kalarak Zayıfla / Dr. JACQUES FRICKER
*Diyete Davet / Diyet Zamanı / Dyt. AYSUN GÖKÇEN- Dyt. MURAT GÖKÇEN
*Sağlıklı Zayıflama / U.TUZLACI, A.YOYGAR, A.BALTAŞ
*Kilo Yönetimi ve Bilimsel Zayıflama / Prof. Dr. METİN ÖZATA
*Kolay Diyet / Prof. Dr. OSMAN MÜFTÜOĞLU
*Bana Diyet Deme / Dyt. GÜNEŞ AKSÜS
*Ayurveda / Dr. ENDER SARAÇ

Önce bir konuda mutabık kalalım:  Size kilo konusunda en doğru yolu gösterecek kişi ben değilim, kendi doktorunuz ve/veya diyetisyeninizdir. Çünkü sizde Tip 1 veya Tip 2 diyabet, tiroid azlığı-fazlalığı, insülin direnci, hipoglisemi, yüksek tansiyon olup olmadığını, menapoza girmek üzere veya girmiş olduğunuzu, sizin hormonal durumunuzu ancak o bilebilir. Dolayısıyla benim burada söyleyeceklerim ancak kendi uyguladıklarım yani bana uygun olanlar olacaktır. Size asla "bunu yapın, şunu yapmayın" diyemem, haddim de değil zaten. Ancak neleri yapıp yapmadığımı anlatabilirim. İçlerinde sağduyunuzu kullanarak uygulayabilecekleriniz olabileceği gibi, bir uzmana sormanız gerekenler de olacaktır elbet..İşinize en çok yarayacak kısım yarın yazacağım "DEĞİŞİM LİSTESİ" olacaktır diye düşünüyorum. Epey uzun olan bu liste benim çok işime yaradı ama bugünkü yazım zaten yeterince uzun olduğu için onu yarına saklayalım derim. Gelelim en başlıca neler yaptığıma:


                                     Arka planda görülen kısa saçlı pembe swetshirt'lü bendeniz :)

*Yaptığım en iyi ve güzel şeyin yürümek olduğunu düşünüyorum. Açık havada yürüme imkanınız varsa bu süper olur. Ama yoksa ve evde koşu bandınız süs olarak duruyorsa (çoğu öyle çünkü:)) TV'de sevdiğiniz bir program bulup, o programı seyrederek mutlaka ama mutlaka yürüyün, en az 45 dakika-1 saat ve saatte 5,5 km. hızla (bu da bana ait ritm tabii ki ve kişiye göre değişir) Eğer kolesterolünüzün yüksekliği genetik değilse, yani yaşam şartlarınıza bağlı olarak yükseliyorsa, kolesterol zengini besinleri kısmanızın yanında onu yürüyüşten daha iyi düşürebilecek bir şey yok, inanın. Çünkü bildiğim kadarıyla yürüyüş aktivitesi iyi kolesterolü (HDL) yükselten tek şey ve bu da kötü kolesterolün (LDL) düşmesine yardımcı oluyor. Yürüyüşün aynı zamanda şeker ve tansiyonun da düşürülmesinde de çok önemli rol oynadığı biliniyor. Ben her gün yürüyorum ve haftanın iki günü de statik egzersizi yapıyorum.

*Günde 1,5 litre suyu mutlaka içiyorum. Bu 1,5 litre bildiğimiz su için verilen miktar. Aldığımız diğer içecekler buna dahil değil yani. Onlarla birlikte 2,5- 3 litreyi bulabiliyor bazen. Ama sadece su olarak verilen alt miktar bu. Ben fazla su tüketebilen biri değildim. Bir yakınımın önerisiyle her gün 1,5 litre suyu sürahime koydum (sadece size ait bir tane edinin) içine birkaç limon dilimi, bazen nane yaprağı, bazen de birkaç gül yaprağı attım, sudan başka birşey içiyormuşum hissine kapılarak böyle böyle alıştım. Şimdi içebiliyorum.

*İki veya üç katı mutlaka yürüyerek çıkıyorum, daha fazlaysa asansöre biniyorum ( o da tamirat görmüş kalbimin tatlı hatırı için:)) AVM türü yerlerde yürüyen bantlarda, metro veya İzban'da yürüyen merdivenlerde asla durmuyorum yani bant veya yürüyen merdiven hareket ediyor ama ben yine de merdivenleri çıkıyor veya bandı yürüyerek geçiyorum.

*Benim yoğun arkadaş toplantılarım oluyor. Bu toplantıların tamamında hatrımı kullanarak çeşit sayısını sınırlandırdım. Herkes gibi ben de bütün maharetimi göstermek isterim; bilmem kaç çeşit tatlı, börek, salata, ekmek yapmayı ben de isterim ama bunun sonu yok. Mutlaka bir tatlı-bir tuzlu veya ilaveten en fazla bir çeşit salatayla sınırlıdır bizim ikramlarımız. Kimse de bunu arttırmaz, yani herkes bu kurala uyar. Çeşit sayısı ne kadar çoksa o kadar çok tatmak istersiniz, iki çeşit tadayım da diğerleri kalsın demezsiniz. Ama en fazla 3 çeşit olduğunda tadacağınız miktar odur, fazlası yoktur. Bir yerine iki veya üç tepsi aynı çeşitten yaparsınız yetmeme ihtimaline karşı, herkes sadece doyana kadar yer, tabii siz de:) Önceleri biraz yadırgandı ama bunun en sağlıklısı olduğuna kanaat edildi ve kabullenildi. Bunu arttırmamak, kurala dolayısıyla o zümreye saygıdır.

*Her gün mutlaka bir öğün et, bir öğün sebze tüketiyorum. Sebze öğünüme mutlaka yoğurt, et öğünüme mutlaka salata ekliyorum. Sebze yemeğim tam tabak olabilir ama et miktarım 3-4 köfte büyüklüğünü geçmiyor.

*Öğlen ve akşam yemeğinden sonra olmak üzere birer veya ikişer porsiyon meyve yiyorum. Akşamüstü acıkıp acıkmadığıma bakmaksızın bir bardak süt ve iki-üç bisküvi tüketiyorum. Bu, üzerine salça sürülmüş ince bir dilim ekmek oluyor bazen. Akşamüstü süt içmek istemezsem yatmadan önce mutlaka içiyorum.

*Eğer arada çikolata atıştırmak istersem, üç petek çikolata yiyorum ama takip eden öğünümden 1 dilim ekmek düşüyorum. Yemeğimin içinde bir adet orta boy patates yersem ekmek yemiyorum. Yemeğime pilav-makarna-bulgur üçlüsünden biri eşlik ediyorsa bunu 2 ila 4 yemek kaşığıyla sınırlandırıp yine ekmek yemiyorum.

*Bir öğünde ayrı ayrı hem et, hem baklagil tüketmemeye çalışıyorum. Baklagil etli pişmişse bir porsiyon yiyorum ama hem et yemeği varken, hem de baklagil yemeği yemiyorum. Çünkü baklagiller de et yerine geçen bitkisel protein kaynaklarıdır.

*Biz Türk halkının bence en büyük hatası yağ tüketiminde yapılıyor. Biz zeytinyağı faydalıdır deyip her yemeğe, salataya lıkır lıkır boşaltıyoruz zeytinyağını. Evet faydalı tabii, ancak bütün yağ çeşitlerinin 1 gramının  9 kalori ettiği biliniyor maalesef. Dolayısıyla onu da abartmamakta yarar var. Her yemeğime ve salatama zeytinyağı kullanıyorum ben de, ancak yarım kilo sebze pişiriyorken 1 tahta kaşıktan fazla koymuyorum yemeğe. Salatalarıma kişi başı 1 tatlı kaşığı koyuyorum. Öyle şişeyi devirip gelişigüzel gezdirmiyorum yani. Şu anda "ohoooooo" ları duyar gibi oluyorum maalesef ama unutmayın bu yazı nasıl yaptığımı soranlara yazıldı:))

*Sabah kahvaltısında eğer yumurta yiyorsam, peynir hakkımdan feragat ediyorum. Her ikisini de yiyorsam, et öğünümdeki et miktarını biraz azaltıyorum. Zeytin yiyorsam, ceviz yemiyorum. Bunlardan birini dahi yesem, domatesimin üzerine zeytinyağı, ekmeğimin üzerine tereyağ sürmüyorum. Çünkü bunların hepsi yağ grubu ve ihtiyaç fazlası aslanlar gibi depolanıyor:)

*Arkadaş toplantısına çok aç gitmiyorum. Orada da birşeyler yiyecek şekilde, midemde sadece "yeteri kadar" boş yer bırakarak gidiyorum (saldırmamak için:) Yani evden bir kase çorba veya yoğurt veya bir bardak süt içerek çıkıyorumm. Orada da tuzludan en fazla iki parça, salatadan bol, tatlıdan ise eni-boyu 4 parmağı çok geçmeyecek bir miktar alıyorum, eğer bu ölçüleri aştıysam, o günkü akşam yemeğime ve ertesi günkü menülerime mutlaka eksi yönde bir ayar çekiyorum, başka yolu yok.

Şimdilik aklıma gelen en önemlileri bunlar. Yaptığım en önemli şeyin dengeli beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek olduğu kanaatindeyim. Ve yaşam biçimi haline getirebileceğine inanmayanın, her bahar başında diyete başlamasını hiç anlamlı bulmuyorum. Çünkü denenmiştir, yaz gelip de bıraktığınız anda, verdiklerinizin hepsi geri gelmektedir. Bu nedenle, çabanıza da diyetisyene verdiğiniz paraya da yazıktır. Uygulayabilecek ve kalıcı hale getirebilecekseniz diyete başlayın. Ben de tatlı, pasta, börek çörek yiyorum ama yarın vereceğim değişim listesine göre hareket ediyorum. İşin sırrı sanırım "neyi yediğinizde, neyden feragat edeceğinizde".

Hepinize iyi geceler ve sağlıklı bir yaşam diliyorum..



15 yorum:

  1. canımsın sen nasıl güzel anlatmışsın.

    benim önce şu yürüme işine başlamam gerek Dr. um yediklerine de biraz dikkat et ama yürümedikten sonra marul bile kilo yapar dedi çok da haklı . merakla yarın yazacaklarını bekliyorum.

    öpüyorum canım

    YanıtlaSil
  2. çok disiplinli bir beslenme düzeni seni kutlamamak elde değil. Yürüyüş benim hergün yaptığım bir şey ama azıcık karbonhidrat sevdamın kurbanı oluyorum sanki. Ve malesef ben protein hiç sevmiyorum...

    YanıtlaSil
  3. ekmekten feragat ettim de bu tatlı zaafımdan bir türlü vazgeçemiyorum :(

    YanıtlaSil
  4. Öyle güzel, öyle samimi anlatmışsınız ki.. aynı sorular bana da hep soruluyor ,ben de "herşey yiyorum ama ölçülü diyorum". Kaleminize yüreğinize sağlık, sevgiler Serap hanım...
    Tülay

    YanıtlaSil
  5. Tam senlik bir paylaşım, tebrikler canım.

    YanıtlaSil
  6. ablacım harika bir yazı ağzına sağlık :)uygulayabilmem dileğiyle :))

    YanıtlaSil
  7. Serapçım çok güzel anlatmışsın herşeyi. Yazdıkların nerede ise benim yaşam tarzım. o yüzden hamileliklerim
    dışında hep 43-44 kilolarda kaldım.
    Emeğine sağlık canım. Çok faydalı bir yazı..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  8. Ablacım yazdıklaın çok önemli. Ben de bunları, değişim listesini çok iyi biliyorum.Senin gibi meraklıyım ve 3 kez diyetisyene gitmiştim. Bu dediklerini uyguladığımızda gerçekten veriliyor biliyorum yeterkki uygulayalım sevgilerimle...
    Benim de 4 kilo fazlam var.İnşallah bahar gelince ufaklığı arabasına koyup bol bol yürüyeceğim...

    YanıtlaSil
  9. Tüyolarını paylaştığın için teşekkürler :))..Yediklerimiz elbette önemli ama hareket etmekte gerek..Aynen bende yürüyen merdivenlere binsem dahi basamakları çıkarım :),olabildiğince merdiven çıkmaya çalışırım.Ama yeme düzenine senin kadar sıkı sıkıya uymuyorum malessef :( Aklımın bir köşesine yazdım,dikkat edeceğim artık.
    Ellerine yüreğine sağlık.
    Sevgilerimle
    Şeniz.

    YanıtlaSil
  10. Haticecim, sen ne yapman gerektiğini gayet iyi biliyorsun bak. Bunun üzerine ben daha ne diyebilirim ki:))

    Saadetçim, işin aslı doğru karbonhidrattan geçiyor, yoksa karbonhidratı kesmekten değil..Protein demek illa et demek değildir. Yeterince kuru baklagil tüketiyorsan o da yeter. Ama B12 takviyesi yapman gerekir bu durumda da..Sağol canım..

    Nihancım; ekmeği yeterince tüketirsen belki de tatlı ihtiyacın çok olmayacak. Bir de öyle dene bakalım canım, ama sakın ekmeği kesme..

    Tülaycım; ne güzel, ne sıcak bir yorum bu böyle. Tebessüm etmemek mümkün değil. Sen benden de incesin maaşallah, hep böyle kal:)

    Dilekçim; doğru söze ne denir tatlım:)

    Bedişçim; çok geç olmadam uygulamaya başlayabilmen dileğiyle ablacım..

    Feraycım; sen de bendensin, bu çok belli oluyor:) Sağol hayatım..

    Özgencim, gençsin, bu nedenle işin bize göre çok daha kolay. Sevgiler canım..

    Şenizcim; aslında bu disiplini evde oturan hanımlara göre daha kolay uygulayabilirsin. Çünkü zaten bir çalışma disiplinin var senin. Kaldı ki hatırladığım kadarıyla kilo problemin de yoktu. Olmasın diye çabalayabilirsin ancak..Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar,

    Diyet ve sağlıklı zayıflama ile ilgili bilgilerinizi bizimle de paylaşırsanız çok mutlu oluruz...Sağlıklı beslenmeyi hayatının bir parçası haline getiren bir siteyiz, gün geçtikçe büyüyen bir aileyiz...Sizi de aramızda görmekten mutluluk duyarız...www.bizbizesaglik.com

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Sindrella; sitenizi ilk fırsatta ziyaret edeceğim, ilginize çok teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil
  14. Bilgiler çok faydalı ve motive edici. Ayrıca enerjini de hissedebiliyorum yazdıklarından:) Teşekkürler
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  15. Elvancım; ben de sendeki güzel enerjiyi alıyorum sürekli, sağol canım. Kolay gelsin, başaracağına adım gibi eminim:)

    YanıtlaSil

İKİ DAKİKANIZI AYIRIP FİKRİNİZİ SÖYLER MİSİNİZ ACABA?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...