Geçen Cuma gününden beri kendimle savaş halindeyim; 'bunu paylaşmalı mıyım yoksa kendi içimde mi halletmeliyim?' diye..Fakat sonra bu bloglarda yazmaktaki en önemli amacımızın 'paylaşmak' olduğunu hatırlayıp, yazmaya karar verdim.
Öncelikle şunu söylemeliyim: Şu geçen altı günü pek mutlu geçirmedim. Cuma günü,sitemizdeki 14 komşu olarak iki haftada bir toplanıp gerçekleştirdiğimiz 'site günümüz'ün bu kış dönemindeki sonuncusu için toplandık. Biz bu toplantıyı yaklaşık beş yıldır yapıyoruz ve ben bu toplantılardan geçen yıla kadar çok mutlu ayrılıyordum. Gülüyor, eğleniyor, ailelerimizden dem vuruyor ve hatta ülkeyi kurtarıp kaldırıyorduk Ama asla birbirimizle ilgili
kırıcı, rencide edici, tercihleriyle ilgili yargılayıcı ifadeler kullanmıyorduk!! Ne mutlu..Herkes terapiye gitmiş gibi olup evine dönüyordu. Diyeceksiniz ki: 'Peki geçen yıl ne oldu? 'Efendim, iki yeni komşu katıldı gruba. Sitede eskiler ama toplantımıza sonradan dahil oldular. Katıldıkları günden beri dikkatimden kaçmıyor ve izliyorum..'Bu site lokalini hep belli bir kesim kullanıyor, oranın elektriğinin parasını bizden de alıyorlar..'(Siz de gidin kardeşim, engeliniz ne?).. 'Lokalin önünde çok çocuk toplanıyor, gürültü yapıyorlar..'(E yöneticiye söyle, belki bir çaresi bulunur..Yok! Üstelik, çocuktur, çenesi kapalı oynayamaz, normal yani..)..'Havuzdan çok ses geliyor, öğleden sonra evde oturamıyorum..' (Havuzu Menemen ovasına taşırsak belki arkadaşa bir faydası dokunur!!!).. 'Arka sokaktan yürüyerek geçemiyoruz, her evde bir köpek var! (Eeee,insanlar bahçeli eve niye taşınır? Evcil hayvan bakabilsin, çiçekle böcekle haşır neşir olabilsin diye. Sana ne? Yürüyerek geçemiyorsan arabanla geç!! Sen sevmiyorsun diye insanlar bahçesinde hayvan da mı bakamayacak? Oldu canım!).. 'Kedileri hiç sevmiyorum, küçük kuşları yiyorlar..' (Başbakanımızdan isteyelim de, bir hayvan hapishanesi de kursunlar, sallandıralım birkaçını, bakalım yiyebiliyorlar mı kuşları bir daha.. Doğanın bir dengesi var, kedi kuşu, kuş börtü böceği yer, bu böyledir, buna insanoğlu müdahale edemez).........................................................
Buna benzer-benzemez daha nice şikayet.. Arkadaşlar, insanın mutlu olduğu hiç birşey olmaz mı yahu? Bir insan yaşam içindeki herşeyden bu kadar şikayetçi olabilir mi? Hiç mi iyi bir şey yoktur? İnsan hep aynı şikayetleri bıkmadan usanmadan her muhabbet toplantısında ısıtıp ısıtıp masaya koyar mı? İnanın bana, çatlamak işten değil. Ortalığa yayılan negatif enerjiyi tahayyül edemezsiniz..
Ben gerçek bir hayvanseverim. Dünyadaki neredeyse bütün çocukların annesi olarak hissettiğim gibi, bütün hayvanların da koruyucusu olarak hissederim çoğu zaman.. Diyebilirsiniz ki: 'Herkes hayvansever olmak zorunda değil'. Tabii ki değil. Ama esas bombayı izin verin şimdi patlatayım. Beni bu 'sabır taşı çatlamasî' noktasına getiren diyalog şöyle:
S: 'Ay vallaha kedilerden fenalık geldi.. Sürekli balkondalar, kedi kusmuğu temizlemekten içime fenalık geldi..'
G: E tabii, küçük kuşları yiyorlar da ondan kusuyorlar!!??? ....xxxx++++//// (Pes..)
S: Vallaha imkan olsa hepsini zehirleyeceğim !!! Bağlasınlar kedilerini, bana ne.. Tutsunlar, salmasınlar dışarı..!!
İşte burada koptum, muhabbetin devamını ne hatırlıyorum, ne de hatırlamak istiyorum.. Tabiri caizse nutkum tutuldu, ne itiraz edebildim, ne de teessüf. Kusura bakmayın ama bu insanlığın bittiği hatta sorgulanması gerektiği andır. Bir kere bunu söyleyen benim komşum, düşmanım falan değil, aynı ortamı mutlu olmak amaçlı paylaşıyoruz periyodik olarak. Birbirimizin biraz hatırı olması gerekir değil mi? Lafları pat pat sıralarken biraz yutkunup düşünmek gerekmez mi? Bu kadar mı önemsiziz birbirimiz için? Ben de kedi besliyorum..
Fotoğrafta gördüğünüz kedi, benim iki yaşındaki sevgili kedim Pako.. Dişi ve kısırlaştırıldı. Sabah mamasından sonra dışarı çıkıyor, günde en az üç-dört kez eve geliyor, tertemiz ve eğitimli bir kedi. Zaten 79 haneli sitede toplam 6 kedi var. Bütün kıyamet bu kadarcık kediden kopuyor. İnsanlar köpeklerini bahçelerinde bakıyorlar. Kediyi tutamazsınız lakin. Gezer, yine evine gelir. Ayrıca ben, bir tek kedinin bile balkonuma kustuğunu hatırlamıyorum. Zaten farketmez de, kırk yılda bir olur böyle bir şey, açar bahçe hortumunu, yıkarım, ölmem bunun için..
Şimdi size soruyorum sevgili blogger arkadaşlarım: İnsanlar doğayla bunca çatışma halindeyken, bütün çocuklarla, onların anne-babalarıyla bunca çatışma halindeyken, niye gidip bahçeli ev alırlar, ne yapmaya? Anlamış değilim.. Anlayan varsa, bir zahmet beri gelsin.. Kafanızı şişirdiğim için affedin beni ne olur, ama çok şişmiştim anlayın.. İyi geceler, sevgiler hepinize..
Onları ne yapsanız mutlu edemezsiniz sevgili arkadaşım. Yapıları bencil çünkü. En iyisi mümkün olduğu kadar az görüşmek, ruh sağlığınız açısından bu en iyisi. Sıkmayın canınız, bunlardan etrafta çok var.
YanıtlaSilSevgiler yolluyorum...
Ah sağolun,ne kadar haklısınız..Ben de tam sizin yazınızı okuyordum..Kahve kitap ikilisi bende çay-kitap olarak zuhur eder genellikle (Bir demliği bitimeden rahat etmeyenlerdenim ben !) İyi okumalar,ben de önümüzdeki Ekim buluşmasına kadar sakinleşirim umarım..!!
YanıtlaSiliyi akşamlar yazınızı okudum ve size kafanıza takmayın diyorum..çünkü,hayvan sevgisi olmayan kişilerin insanları sevmesi ve sayması zaten olanaksız bizler bu tip insanlardan dolayı,bir köpek havlamasına,bir horuz ötmesine hasret kaldık..sevgiyle kalın*
YanıtlaSilOnlar 'alakası yok' diyorlar ama ben de kesinlikle hayvan sevgisi taşımayan insanın,insanları da sevemeyeceğine inanıyorum..ki zaten bunlar tipik örneği..Sağolun Nesrin Hanımcığım,moral oldunuz..
YanıtlaSilArkadaşların yazdıklarına aynen katılıyorum..Bu tür bencil kişiliklerden uzak durun bencede..İçinde sevgi olmayan kişiler, hiç bir canlıyı sevemez,sevsede sahtedir sevgileri..Sevginiz hiç eksilmesin..En güzel sevgilerle Serap hanım..
YanıtlaSilbayıldım bu söze "hayvanlar hapisanesi"
YanıtlaSilbence Recep bey hemen açar üşenmez, mazallah kediler kazan kaldırır, köpekler darbe yapar, neme lazım, sizin sitenin börtü böceklerini bile atmak lazım içeri, allah korusun ya suikast hazırlığına girerlerse :))))
ayyy öldüm bunlara, hakketten karamizahi bir kenara, "insanın insana kalmamışken saygısı bahane olur kedi köpek kavgası"
Serapçım, üzüldüm yazdıklarını okuyunca. Bu insanlar bu kadar rahat sana laf sokuyorsa demek ki seni gerçekten sevmiyor. O yüzden boşver , değer bile verme dediklerine. Ve yukarıdaki tüm yorumlarda yazdığı gibi görüşme onlarla. Onlar kaybetti, hem de senin gibi bir dostu. Sıkma cancağzını benim güzel arkadaşım. Seni de Pako'yu da çok öpüyorum.
YanıtlaSilBi baksaydın etrafta gizli kamera falan var mı diye.Çünkü şaka gibi.Onların derdi kedi kusmuğu falan değil anladığım kadarıyla.Çocuk sesine bile tahammül edemiyorlarsa dertlerini bahçelerde değil evlerinde aramaları lazım.Acil şifalar diliyorum onlara.Sana sabır tabii ki.
YanıtlaSilSevgili Damak Tadı,Allah benim içimdeki sevgiyi eksiltecekse şayet,beni alsın daha iyi..Yani böyle bir şey muhtemelen son nefesime kadar olamaz.Biz doğayla varız,o yoksa biz de yokuz..Haklısınız,sanırım görüşmeyeceğim..Sağolun..
YanıtlaSilSevgili Hobicell,ben de senin son sözüne bittim..Budur..Görüşmeyiz olur biter.Bize mutluluk vermeyen insanlara niye mecbur olalım ki..Sağolasın..
YanıtlaSilSevgili Gülaycığım ve Petekçiğim..Çok tatlısınız,sağolun..Vallahi bugün daha iyice hissediyorum kendimi.Bir haftadır kolum kanadım kırıktı.Hayattaki en kötü şey sevgisizlik..İnsanlar sevgiyle,moralle hastalıklarını bile yeniyorlar.Bunlar yandı o zaman !! İyi ki varsınız,sağolun..
YanıtlaSilRehabilite olmaya ihtiyacı olan o kadar çok kişi var ki...
YanıtlaSilRecep Bey dedi ya 3er cocuk, onların sonucunda böyle tuhaf insanlar türedi zaten
Hala aynı yanlışa devam mı?
"Muhteşem" eğitim sistemimiz ile katledeceğimiz daha fazla çocuk ve neticesinde ne hayvan ne inan sevebilen böyle tuhaf nefes alanlar
İnsan diyemiyorum ben
Sevgili Seden Hanımcığım,benim içimden de insan demek gelmiyor..Ama bu kadar katliam peşinde olan insana ne denir onu da bilemiyorum.Değişik bir tür deyip geçelim en iyisi..Sağolun..
YanıtlaSilMerhaba Serap Hanımcığım...Bazı insanlar kötü kalpleri sayesinde kurtulamaz duruma gelmişlerdir.İşte bu yüzden siz kendinizi bu tarz insanlardan uzak tutarak en doğru davranışı yaparsınız ve onlara şöyle demek lazım ''Birgün bu dünyaya siz kedi olarak gelirseniz???''
YanıtlaSilAh Gülşahçığım,nasıl da doğru demişsin..Hoş,bunlara ne söylesen fayda etmez,yani barışsızlık ve sevgisizlik hastalıklarının tedavisi yok maalesef..Amansız hastalık ! Zor..!Sağol moral deateğin için..
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilburda sorun kedi köpek değil bazı insanlar varki ne yapsan mutlu olmazlar çünkü kendileriyle barşık değillerdir bırak hayvan sevmeyi kendilerini bile sevmez onlar bu nedenle sen üzülme diyeceğim ama elde değil anlıyorum o yüzden üzülmemeye çalış kafana takma ayrıca bloga da yaz bizler okuruz yaz anacım sen yaz yaz yaz içini dök ohhh rahatla :)
Tamam mı şeker.
Nerde bakayım bu site ben de İzmir De yim ...
Dağıtırım uleeeeeen ben o siyeti :)
Ah Yıldızcığım,sevgili hemşehrim..Ne güzel demişsin.Gel güzelim,Sasalı'ya Doğal Yaşam Parkı'na doğru gel..Bulursun bizim siteyi..Ben bunlara yeni bir ad buldum.Biz hayvansever'iz ya..Onlar da 'hayvannefret'..Çünkü bu sadece hayvanlardan korkmakla alakalı bir şey değil.İçleri herşeye karşı nefretle dolu.Valla rahatlıyorum böyle sizlerden destek buldukça..Sağol arkadaşım,sağol..
YanıtlaSil